Korona önlemleri kapsamında izlenmek özel hayatın gizliliğini bozar mı?

MUTASYON.JPG

Cep telefonu hareketlerinin GPS ile izlenmesi, kredi kartı harcamalarının takip edilmesi gibi kaynaklardan erişilen bilgilerle kurulan dijital sistemler vatandaşların hareketlerini ve temaslarını izleyebiliyor. Böylelikle Covid-19 testi pozitif çıkan biriyle temas edip etmediğimizi tespit ederek bizi uyarıyor veya belirli bölgelerden kaçınmamız gerektiğini iletebiliyor. Bu tarz sistemler – ki bazıları direkt olarak korona ile enfekte olmuş insanların lokasyon bilgilerini dahi paylaşıyor; özel hayatın gizliliği, devletlerin gözetleme teknikleri ve insanları hasta olarak damgalamanın ahlaki çelişkileri gibi sorunları beraberinde getiriyor. Fakat öte taraftan, sosyal hayat ve demokrasi ile ilgili daha önemli kazanımlarımızı bulaşıcı hastalık karşısında kaybetme tehlikesine karşı da koruyucu bir işlev de görebilirler. Bu görüşe göre, zaten koronavirüs bulaşıcı hastalığı yüzünden savunmacı davranışlar sergileyerek kendimizi kapatıyoruz. Milyonlarca insan evlerine kapanarak toplumsallığımızı ve dayanışmamızı köreltiyoruz. Pandemiyi toplumsal olarak daha az hasarla geçirebilmek, yani hayatta kalmak, şu aşamada en değerli şey: İzlenebilirlik ve özel hayatımızın gizliliğinin kısıtlanmasına gelene kadar daha temel haklarımızdan kendi isteğimizle ve toplumsal bir amaç uğruna feragat ediyoruz. İlginçtir ki bu tarz dönemlerde, normalde pazarlık dahi edilemez gördüğümüz birçok şeyi tekrardan gözden geçirmek gerekiyor.

Önceki
Önceki

Korona herkesi eşit mi etkiliyor?

Sonraki
Sonraki

Koronovirüs Covid-19 salgını nedeniyle ekonomi duracak mı?