D-Vitamini Covid-19’a Karşı Koruyucu olur mu?

d-vitamin.jpg

Covid-19 çıktığından beri birçok takviye edici ürünün koronavirüs hastalığına karşı iyi geldiği söylendi. Bunların neredeyse hepsi bilimsel temelden yoksun, ticari amaçlı iddialardı. Bir çok takviye edici ürünün tedavilerde denendiği bu ortamda, sadece D vitaminin belirli bir düzeyde faydalı olabileceğine dair önermeler bazı bilimsel çalışmalarca kanıtlandı. D vitamini Covid-19 hastalığının kesin bir tedavisi olmasa da bu hastalığı yenmek için elimizi güçlendirici araçlardan biri olabileceği kesinlik kazandı.

 

D vitaminin Covid-19 tedavisinde kullanılabileceği ilk olarak hastalığın çıktığı Çin’deki araştırmacılar tarafından söylendi. Bir çok araştırmacı bu hastalığıntedavisi için birçok vitamin ve mineral destek ürünlerini denediler. Bunların içinde demir, omega yağ asitleri, çinko ve vitamin çeşitleri de vardı. Tarih boyunca da bazı takviye edici vitamin ve minarellerin bazı hastalıklarda spesifik olarak faydalı olabileceği kanıtlandı.

 

Mesela A vitaminin kızamık hastalığına yol açan virüslerin kendilerini çoğaltmalarını engellediğini biliyoruz. Aynı zamanda A vitamini hastalıklara karşı bağışıklık sistemini güçlendirici bir etkiye de sahip. Muhtemelen, sağlıklı hücrelerimizi güçlendirerek virüslere karşı savaşmalarını kolaylaştırıyor. E vitamini aynı şekilde benzer korumalar sağlayabiliyor.

 

Fakat en umut vadeden sonuçlar D vitamini çalışmalarından geldi. D vitamini aslında diğerleri gibi bir vitamin değil. Bir besleyici olmaktan ziyade aslında bir hormon. Bizim normal gıda tüketim zincirimizde kendiliğinden var olmuyor. D vitamini ile donanmış süt ve gevrek gibi gıdalar aslında D vitaminin sentetik bir halini barındırıyor. Onu, bizim için yararlı bir hormona evirense bizim vücudumuzun ta kendisi. Bunu yaparken de güneş ışığına ihtiyaç duyuyor.

 

Hayatımızı şehirlerde kocaman binaların arasına sıkıştırmadan ve kapalı alanlara tıkılmadan önce insanların D vitamini düzeyleri yeterli seviyedeydi. Bugünse, günlük belirli bir düzeyde güneş ışığına maruz kalmak yeterli olduğu halde, çok fazla kapalı ortamlarda yaşadığımızdan dolayı, D vitamini eksikliği önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Koronavirüsün en çok etkilediği insan gruplarına baktığımızda D vitaminin önemi kendini gösteriyor: Ev içi yaşamak ve çalışmak zorunda olanlar (ev hanımları, yaşlılar), hastanelerde ve bakım evlerinde yaşamak zorunda olanlar, hapishanelerdekiler gibi… Tam bu bununla bağlantılı olarak yapılan çalışmalarda kandaki düşük seviyelerdeki D vitamini oranlarıyla Covid-19 ölümleri arasında anlamlı istatistiki sonuçlar bulunuyor.

 

D vitamini, ününü kemik sağlığındaki rolüyle yapmış bir hormon. Fakat aynı zamanda bağışıklık sistemimizi güçlendirici etkileri de biliniyor. Özellikle antijenlerle (bakteri ve virüs) savaşta ön safta çarpışan beyaz kan hücrelerinin olgunlaşmasında önemli bir etkisi var. Düşük düzeylerdeki D vitamini genellikle solunum yetmezliği rahatsızlığı yaşayan hastalarda sık rastlanan bir durum.

 

D vitamini, bağışıklık sistemimizi güçlendirmesinin yanında aynı zamanda onun aşırı tepkiler vermesini de engelliyor. Covid-19 ölümlerinin önemli sebeplerinden biri olan aşırı tepki veren bağışıklık sistemi cevapları sonucu oluşan organ yetmezliklerine yol açan “sitokin kasırgası” denilen durumun ortaya çıkmasına ket vuruyor.

 

D vitaminin COvid-19 hastalığındaki destekleyici rolünden dolayı günlük belirli bir doza kadar alımı, uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor. Herkesin günlük belirli bir düzeyde D vitamini alması ve güneş ışığına maruz kalması gerekli. Fakat kesinlikle doz aşılmamasına dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca tek başına D vitamini kullanmak kimseyi Covid-19 hastalığından korumayacaktır. Diğer önlemlerin de beraberinde uygulanması gereklidir.

Previous
Previous

Covid-19 Kış Aylarında Hayatı Daha Zorlaştıracak mı?

Next
Next

Aşı Tedavisi Covid-19’u Bitirecek mi?