Mare Healthcare

View Original

Korona teşhisinde hangi ayırıcı tanı kriterleri göz önünde bulundurulmalıdır?

Korona teşhisinde tüm dünyanın kullandığı en güvenilir tanı yöntemi PCR testleridir. Fakat bazı durumlarda PCR testleri dahi doğru sonuç vermemektedir. Bunun sebebi, nitelikli numune alımının her zaman uygulanamamasıdır çünkü PCR testi için özel bir çubuk ile (swab) nazal sürüntü örneği alma işlemi, uzman ve tecrübeli sağlık çalışanları tarafından gerçekleştirilmelidir. Bu açıdan PCR testi sonuçları antikor testleri ile çapraz kontrol edilerek desteklenebilir.

Bu biyokimyasal testler haricinde, şüpheli semptomları olan hastalarda normal grip, influenza ve soğuk algınlığı şikayetleri ile gelen hastaların korona olup olmadığının anlaşılmasında bazı destekleyici tanı kriterleri kullanılır. İlk olarak hasta şikayetleri (Ateş, Öksürük, Tat ve Koku ayırt edememe, Halsizlik) kontrol edilir. Daha sonra bazı biyokimya, hormon ve kan değerlerine bakılır. Bunlar genellikle, enflamasyon belirteçleri dediğimiz Korona virüsü enfeksiyonunda da ortaya çıkan CRP, PCT, Ferritin, İl-6, il-10, D-Dimer ve lenfosit değerlerinin değişimidir. Normal bir PCT değerine eşlik eden yüksek CRP değeri ile birlikte, normalden 4 kat daha fazla çıkan Interleukin-6 ve Interleukin-10 değerleri ve yüksek Ferritin ile düşük lenfosit değerleri topluca göz önüne alınarak Korona virüs enfeksiyon teşhisi desteklenebilir.

Koronavirüs direkt olarak en ciddi zararı akciğerlere verdiği için, hastalık semptomlarını gösteren birçok hastada solunum yetmezliği ve nefes darlığına bağlı olarak oksijen satürasyonunun kritik değerlerin altına düştüğü gözlemlenir. Bu açıdan normal kabul edilen “%93 SpO2” altına inen kandaki oksijen değerleri, düzenli olarak parmak ucundan ölçebilen pulse-oksimetre cihazı ile takip edilmeli ve gerektiğinde çeşitli solunum destek üniteleri kullanılmalıdır.

Bunların haricinde erken dönem enfeksiyonda PCR testi ve geç dönem enfeksiyonda Antikor testlerini destekleyecek en önemli teşhis bulgusu ise Bilgisayarlı Tomografi ile görüntülenen akciğer tablolarıdır. Bu akciğer tomografilerinde koronavirüs enfeksiyonunu ayırt eden görüntü; akciğerlerin içinin, sağlıklı bir akciğerin saydam görüntüsünden giderek daha opak ve buzlu bir hale geldiği halidir. Bu açıdan tomografi bulguları, korona teşhisini ve hastalığın ilerleme seviyesinin tespitini kolaylaştırır.